14 Mayıs 2015 Perşembe

Akatsuki no Yona

Akatsuki no Yona

Uzun süredir güncel olarak takip ettiğim  anime olan Akatsuki no
Yona'yı an itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. Karmakarışık duygular içinde olduğum doğrudur.

Anime hakkında yorumumu katmadan önce biraz animenin konusundan bahsedeceğim. (alıntıdır.)


Krallığın tek prensesi olan Yona el bebek gül bebek büyütülmüştür. 16. yaş gününde küçüklüğünden beri gizliden gizliye aşık olduğu kuzeni Soo-won, babasını öldürüp tahta geçer.Olanlar karşısında hiçbir şey yapamayan ve güçsüzlüğünün farkına varan Yona, çocukluk arkadaşı aynı zamanda koruması olan Soon Hak ile beraber krallıktan kaçıp yeni bir hayata başlar ama bu kaçış bir bitişten çok her şeyin başlangıcı.



Birinci bölümden itibaren Yona'nın ölüm kalım mücadelesi başlıyor. Krallığı geri alabilmek için efsanedeki dört ejderi toplamak zorunda. Bütün ejderler Yona'ya çok bağlı. (Ejder kanındandır ejder kanından :P)

Neyse, şimdi karakterleri tanıtmaya geçelim.




Bu Yona-chan.  İlk bölümden itibaren Soo Won'a aşık olduğunu görüyoruz. Ama Soo Won sevimli Yona'mızın babasını öldürüp, bir de üstüne kral olunca Yona'cık Soo Won'a tüm sevgisini yavaş yavaş yitiriyor. Sonradan çok karşılaşıyorlar ama Yona hiçbir şey hissetmiyor.  Hak'la birlikte olsun o banane banane :P Ha bi de, açlarını mangadaki gibi bi tonda yapabilirlerdi. Böyle pembemsi bi renk hiç hoş durmamış. Ama seviyoruz seni Yona-chan.

Bu da Hak. İzlediğimiz flashback'lerde Yona'yı küçüklüğünden beri sevdiğini anlayabiliyoruz. Büyük bir savaşçı. Bir de bu çocuğun bi gülüşü var insan izlerken tırsıyor :)









Bunlar da ejderler. Sırasıyla:
Jeha (Yeşil ejder)
Kija (Beyaz ejder)
Shina (Mavi ejder)
Zeno (Sarı ejder)

Seri genel olarak çok eğlenceli ve sürükleyiciydi. İzlemeyi düşünen herkese tavsiye ediyorum.




İlk gerçek yazımızın sonuna geldik.
Öptüm
-Miss.Trancy

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder